ilerlemiş

ilerlemiş
προχωρημένος 2. αναπτυγμένος, προηγμένος

Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • saçına başına bakmadan — ilerlemiş yaşına yakışmayacak biçimde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KAHAME — İlerlemiş yaşlılık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yaşlı — 1. sf. Yaşla dolmuş (göz) Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı. Ö. Seyfettin 2. sf. 1) Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse) Kendisi de ilkin yaşlı bir kadın almayı düşünmüş idi. M. Ş. Esendal 2) is. Yaşı ilerlemiş kimse Bu yaşlıları kapısının… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gece yarısı — is. 1) Güneşin batması ile doğması arasındaki sürenin ortası 2) Gecenin ilerlemiş saatleri, gecenin ortası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geç saatler — zf. Gecenin bir hayli ilerlemiş vakitleri Orada bir kır kahvesine oturup geç saatlere kadar konuşmuşlar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göçkün — sf., hlk. 1) Göçecek duruma gelmiş Göçkün bir ev. 2) Göçebe 3) Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilerlek — sf., ği İlerlemiş, ileriye varmış …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilerlemek — nsz 1) Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu. H. E. Adıvar 2) Vakit geçmek Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya... O. Rifat 3) Daha güçlü, daha etkili… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadınnine — is. 1) Büyük anne 2) Yaşı epey ilerlemiş kadın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanser — is., tıp, Fr. cancer Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urların yol açtığı hastalık, amansız hastalık, incitmebeni, dokunmabana Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır. F. R. Atay… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karnı burnunda — sf. Gebeliği çok ilerlemiş, doğumu yakın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”